ABD üst aklı Çin tarafından ne derece ele geçirildi ?
New York’un meşhur üniversitelerinden birinde, dersime yetişmeye çalışırken tuhaf bir gerçekle yüzleşmiştim. 12. kata çıkarken bindiğim asansörde, benim dışımdaki herkes Çinliydi.
O ana kadar bu sayısal tuhaflığı fark etmemiştim.
Tüm global bankaların, tüm stratejistlerin, 2030’lu yıllardan itibaren Çin’in ABD’yi sollayıp ekonomik açıdan tartışmasız bir süper güç ve askeri/ekonomik güç odağı haline geleceği ile ilgili onlarca rapor, sunum görmüş biri olarak, Trump’ın Çin’i doğrudan hedef alan politikaları bana çok anlaşılır geliyordu.
Çin istihbaratının ABD’deki sanayi ve askeri casusluklarına karşı yapılan hamleler sıkça medyaya yansıyordu.
Ta ki Biden’a kadar…Trump’ın stratejileri sadece rafa kaldırılmadı, Dünya’nın dengeleri ile öyle bir oynandı ki, 2022 Kışı Dünya için en uç örneklerin yaşanması olası bir zaman dilimi olacak. Açlık ve enerji krizi içinde bulunduğumuz yaz aylarında bile zirveden zirveye koşuyor.
ABD’deki 1990 yılında 700 bin olan Çinli göçmen sayısı ki neredeyse bu son 3 asırda gerçekleşmiş bir rakam , 2020 yılında 2.700.000 ‘i aşmış durumda.
Devlet bursu ile gelen seçmece çocukların yerleştikleri alanları çok sorgulamaya gerek yok.
İçinde bulunduğumuz durumu çözümlemek için;
Dünya tarihinin yetiştirdiği en önemli en kurnaz diplomatlardan biri olan Henry Kissinger’ın birkaç makalesini okumak yeterli.
Henry Kissinger’ın hiçbir şekilde ABD’nin ne şimdi ne de gelecekte Ukrayna’yı Rusya’ya karşı kışkırtmaması konusunda yaptığı sayısız objektif uyarılar sonrası Biden’ın yaptığı ilk hamle, aylardır benim aklıma tek bir soruyu getiriyor.
ABD üst aklı Çin tarafından ne derece ele geçirildi ?
Batı’nın Çin’e karşı Rusya ile entegrasyonu hava, su kadar önemliyken tüm taşlar yerle bir oldu.
Bu karanlık savaş oyununun sonunda kapsamlı bir savaşın çıkmaması temenni etmeye devam edelim…
Dünya tarihini defalarca değiştirmiş Ordumuza şan, şeref, onur dolu zaferler dileyelim…
