Sözleşmeli öğretmenlere kadro gözüktü..

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kadrolu öğretmen ile sözleşmeli öğretmen ayrımını ortadan kaldırıyoruz.” dedi.

Eğitim Yayın: 01 Aralık 2021 - Çarşamba - Güncelleme: 01.12.2021 17:28:00
Editör -
Okuma Süresi: 7 dk.
Takip EtGoogle News

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’ndeki 20. Milli Eğitim Şurası’na katıldı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 20. Milli Eğitim Şurası’nda konuşuyor.

Şura’nın hayırlı olmasını dileyen Erdoğan, icrasına öncülük eden Milli Eğitim Bakanlığı ile Bakan Mahmut Özer ve ekibini, Şura’ya destek veren tüm kurumları tebrik etti.

Erdoğan, değerli fikirleriyle, öneri ve tenkitle şuraya katkı yapacak tüm katılımcılara teşekkürlerini iletti.

Şura’nın en geniş katılımla eğitimin tüm paydaşlarını buluşturan kuşatıcı bir anlayışla gerçekleştirilmesine önem verdiklerini belirten Erdoğan, Bakanlığın da Şura hazırlık çalışmalarını bu hassasiyetle yürüttüğünü memnuniyetle gördüklerini söyledi.

Gerek çevrim içi toplantılar gerekse çalıştaylar vasıtasıyla önerilerini paylaşan tüm uzmanlara, eğitimcilere sivil toplum kuruluşlarına ve meslek örgütlerine buradan şükranlarını sunan Erdoğan, bugüne kadar 19 kez düzenlenen Şura’nın, milli eğitim camiası ile öğrenci, öğretmen ve veliler açısından faydalı, verimli, önemli tavsiye kararlarının alındığı bir mecra olduğunu anlattı.

“Eğitim öğretim meselemize çok daha geniş, çok daha vizyoner bir anlayışla yaklaşmamız gerekiyor”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Eğitimde fırsat eşitliği ana teması altında toplanan 20. Milli Eğitim Şurası da inşallah önümüzdeki döneme dair yol haritası niteliğinde kararların alınacağı bir toplantı olacaktır. Şura sonuçlarının güçlü eğitim, güçlü Türkiye mücadelemizde bizlere rehberlik edeceğine yürekten inanıyorum.” diye konuştu.

Dünyanın yeni teknolojilerin devreye girmesi ve iletişim imkanlarının yaygınlaşmasıyla tarihi bir dönüşüm geçirdiğine işaret eden Erdoğan, imkanlarla beraber risklerin, fırsatlarla beraber tehditlerin de küreselleştiği bir zaman diliminin yaşandığını belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Koronavirüs salgını sebebiyle sadece son 2 yılda şahit olduklarımız bize bu gerçeği hem de çok acı şekilde tekrar hatırlatmıştır. Çin’de ortaya çıkan ve kısa sürede Afrika’dan Karayipler’e kadar dünyanın tamamına yayılan salgın, coğrafi konumu, gelişmişlik düzeyi ne olursa olsun tüm insanlığın aynı gemide olduğunu bir kez daha göstermiştir.” dedi.

Bu süreçte sağlık, eğitim ve üretim başta olmak üzere her alanda güçlü altyapıya sahip olmanın öneminin de görüldüğünü dile getiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Gelişmiş devletler dahil pek çok ülke, temel sağlık hizmetlerinde bile ciddi sorunlar yaşarken hamdolsun biz hiçbir insanımızı sahipsiz bırakmadık. Herkesin içine kapandığı bir dönemde dinamik bir süreç yönetimiyle ülkemizde ekonomik hayatın durmasına müsaade etmedik. Teknolojinin sağladığı imkanlardan istifade ederek, yüz yüze ve uzaktan eğitim faaliyetlerimizin kesintiye uğramasına izin vermedik. Üretimden ticarete, turizmden kamu düzenine tüm alanlarda kendi önceliklerimiz, kendi politikalarımız çerçevesinde süreci başarıyla yönettik. Salgınla mücadelede yakaladığımız başarıyı, salgın sonrası dönemde daha da artırarak devam ettirmek istiyoruz. Bunun yolunun da eğitimden, eğitim öğretimde kaliteyi artırmaktan geçtiğini biliyoruz. Burada elbette sadece altyapıyla ilgili atılacak adımlardan bahsetmiyorum. Eğitim öğretim meselemize çok daha geniş, çok daha vizyoner bir anlayışla yaklaşmamız gerektiğine inanıyorum.”

Dünyadaki değişimin de Türkiye’deki dönüşümün de görmezden gelinemeyeceğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gençlerimize sadece dünün dünyasından, dünün Türkiye’sinden, dünün meselelerinden yola çıkarak bir ufuk kazandıramayız.” diye konuştu.

Hazreti Ali’nin, “Çocuklarınızı kendi zamanınıza göre değil, onların yaşayacağı çağa göre yetiştirin.” sözlerine atıf yapan Erdoğan, “Zira günümüzün öğrencilerini dünün öğrencileri gibi eğitmeye, yetiştirmeye kalkarsak istikbalimizin elimizden kayıp gitmesine mani olamayız.” değerlendirmesini yaptı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, iletişimin, teknolojinin, farklı bilgi kaynaklarının hayatın merkezine bu kadar oturduğu dönemde tek sesli, tek boyutlu bir eğitimin sürdürülemeyeceğine işaret ederek, şunları kaydetti:

“Merkezinde, makbul vatandaş yetiştirmenin olduğu bir eğitim öğretim sisteminin bizi geleceğe taşıması zaten mümkün değildir. Hayatın her alanında olduğu gibi eğitim öğretimde de başarının anahtarı düşünmek, analiz etmek, hazır cevaplarla yetinmeden sorgulamaktır. Analiz yapabilen, merak eden, motivasyonu yüksek, özgüven sahibi, bilgili, erdemli ve vicdanlı gençler, aydınlık yarınlarımızın da teminatıdır.

Gençlerimizi, çocuklarımızı bu hedeflere ne kadar yönlendirebilirsek, bu değerlerle ne kadar donatabilirsek eğitimde de o derece başarılı olabiliriz. Maarif davamızın öncülerinden merhum Nurettin Topçu bu hususu şöyle anlatmaktadır. ‘Bir neslin kurtuluşunu ancak maarifinin yükselmesinde aramak lazımdır. İlkokuldan üniversiteye kadar maarifin bütün basamaklarında bin yıllık millet iradesiyle 1400 yıllık millet karakteri yaşatılırsa bizim olacaktır.’ Evet, bir taraftan köklerimizle bağımızı güçlü tutarken diğer taraftan da gözümüzü ufuktan ayırmadan bu süreci yönetmemiz ve yürütmemiz önemlidir.

Bu bakımdan ne kimliğimizi, karakterimizi, aslımızı inkar gibi bir yanlışa düşeceğiz ne de şanlı mazimizin parıltılarıyla kendimizi avutacağız. Mevlana’nın bilgelikle bezenmiş hikayelerini, Yunus’un ahlakı ve irfanı esas alan şiirleriyle harmanlayacağız. Hacı Bektaş-ı Veli’nin izinden yürüyecek, Yesevi’nin hikmet pınarından besleneceğiz. İşte bu anlayışla, eğitim öğretim başta olmak üzere her alanda maziden atiye sağlam muhkem köprüler kurmanın gayretinde olacağız.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Sözleşmeli öğretmen ile kadrolu öğretmen ayrımını da ortadan kaldırıyoruz. Mecburi hizmet hariç özlük hakları, atamalar, mazeret tayinleri başta olmak üzere sözleşmeli öğretmenlerimiz kadrolu öğretmenlerimizle aynı haklara sahip olacaklar.

Uzman öğretmenlerimiz bir derece alacaklar ve maaşlarında 1000 lira artış olacak. Yüksek Lisans yapmış öğretmenlerimiz sınavdan muaf tutulacaklar. 10 yıllık uzman öğretmenler sınavda başarılı olduktan sonra baş öğretmen olacaklardır.

Ayrıca maaşlarında 2 bin lira artışa gideceğiz. Doktora yapan öğretmenlerimiz bu sınavdan muaf olacaklar.

Öğretmenlikte adaylık kaldırma sınavını bir kenara bırakıyoruz. Mesleki gelişmeleri temelinde bir program uygulayarak adaylarımıza destek olacağız. Sözleşmeli öğretmen ile kadrolu öğretmen ayrımını da ortadan kaldırıyoruz.

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.