Zonguldakın şanslı çocuklarıydık..
Ressam Leyla Setan, sanat eğitimini Özel Üzülmez İlkokulundaki sanatsever öğretmenlerden aldığını söyleyerek, “Biz Zonguldaklı şanslı çocuklardık.” dedi
Yaşamını öğretmenlik mesleği nedeniyle atandığı Ankara’da sürdüren Zonguldaklı Ressam Leyla Setan, Fransa’nın başkenti Paris’te, Anadolu Kültür Merkezinde, “Göğe bakalım” adlı kişisel resim sergisi açtı. 44 tablodan oluşan serginin açılışında kalabalık bir davetli topluluğunun yanı sıra Türkiye'nin Paris Başkonsolosu Serdar Belentepe de hazır bulunurken, Paris Anadolu Kültür Merkezi Başkanı Dr. Fıtrat Demir Onger kısa bir konuşma yaparak, sergiyi açmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. 20 Nisan’da açılışı yapılan sergi 20 Mayıs’a kadar açık kalacak.
RESİM BENİN İÇİN BİR AŞK
Davetlilere seslenen Leyla Setan Paris’te olmaktan büyük mutluluk duyduğunu söyleyerek, “Bu sergide çalışmalarımın çok farklı tarzlarına yer verdim. İnsan bir yerden başlar, zaman içinde değişime uğrar, bir yerlere varır. Bu sergide o değişim sürecimi de izleyebileceksiniz. Epeyden beri kübik çalışıyorum. Kübik tarza kattığım susma noktaları var. Susarak konuşmayı tercih ediyorum. Bu yüzden çocuk yaşlarımdan beri resim yapıyorum, malzemem yok hiçbir zaman demedim. Gerekirse tuzla, toprakla, kağıtla, yalnızca öğrencilerime ders verdiğim kalemle resim yaparım. Bu benim için bir aşk.” dedi.
KENDİMİ RESİMLE ÖZDEŞ GÖRÜYORUM
Fizik, kimya eğitimi aldığını söyleyen Setan, sözlerini, “Bunun yanı sıra küçük yaşlardan beri resim eğitimi de aldım. Resim yapıyorum, yapmaya da devam edeceğim, çünkü kendimi orada buluyor, resimle özdeş görüyorum. Sergimin adı ‘Göğe bakalım.’ Kesinlikle göğe bakıyorum. Gök sizinle çok daha parlak.” diyerek tamamladı.
BİZ ZONGULDAKLI ŞANSLI ÇOCUKLARDIK
Sergi açılışından önce Fransa’da yayın yapan Radio Tv Kardeche’ye konuk olan Setan kendini, tanıtırken, “Ben Zonguldak doğumluyum. Zonguldak, Türkiye’nin, Osmanlı’dan beri sanayi merkezi olan bir kenti. Biliyorsunuz kömür var orada. Cumhuriyetin ilk kenti olan Zonguldak Anadolu’nun piyanoyla, tenis kortlarıyla tanışmış ilk vilayetidir. Kömür madenlerine ortak olan Fransızlar orada siteleri, lokalleri, sinemaları, oyun alanları, tenis kortları, okullarıyla bir yaşam alanı oluşturdular. Ben Franszıların yaptığı özel Üzülmez İlkokulunda okudum. EKİ’ye ait bu okullarda biz sanatsever hocalardan ders aldık. Fransız işletmelerin kendileri için yaptığı o okullarda eğitim alan çok şanslı çocuklardık. Sanat eğitimi bize orada verilmeye başlandı.” şeklinde ifadeler kullandı.