13 Temmuz 2020 - Pazartesi

NORMALLEŞME DERKEN CORONA OLDUK!

Yazar - Muharrem Yokarıbaş
Okuma Süresi: 6 dk.
Muharrem Yokarıbaş

Muharrem Yokarıbaş

grafikreklamajansi@gmail.com - 05377026700
Takip EtGoogle News

Tüm dünyada ve ülkemizde baş gösteren Covid-19 sürecine girdiğimizden bugüne kadar geldiğimiz süreçte iyiye giden yolda ülke ve insanlık olarak ne kadar adım atladık bilmem ama Covid kendi tedbirlerini elden bırakmadan hız kesmeden can almaya devam ediyor.

Ülkemizde bilinen 5382 can alan bu insanlık sınavı hastalığından biz nasıl geçtik ya da geçiyoruz kendimizi ve çevremizi hesaba çekmenin zamanı geldi diye düşünüyorum.

 

Corona ülkemizde baş gösterdiği ilk günlerde endişe içinde, tanımsız olan virüs korkusunu içimizde hissederek, kendimizi ve çevremizi ülke olarak,  birlik içinde adeta virüse karşı  koruma kalkanı yaptık. Son aylarda  koruma ve korunma amaçlı aldığımız tüm tedbirleri normalleşme sürecinde, adeta silmişcesine,  yokmuşcasına davranışlar sergilemekte de maalesef gecikmedik.

Normalleşme süreci tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de başlıca sebebi ekonomik bağlamda sarsıntılar yaşadığımızdan dolayı alınmış bir karardı sanırım. Normalleştik ama bu demek değil ki biz Corona’yı alt ettik yok olma aşamasına getirdik. Hayır!  İlk günden eksik bir tarafımız yok. İlk gün 1 Corona vakası var iken bugün bilinen 214 bin vaka ülkemizde mevcut.

Başa dönecek olur isek ilk günlerde hem çevremizi hem ailemizi korumak için hassas davrandığımız, duyarlılığın ön planda olduğunu gösteren bir tablo şuan için mevcut değil. 3 ay evde kalan toplum insanlarında , sıkılmışlık halini, normalleşme sürecinde ardı sıra kalkan yasakları, bayram havasında sevinçle karşılayan, bir havai fişek atmadığı kalan, kendilerini parklara, bahçelere, plajlara atarak sosyal mesafe, hijyen yada devletin almış olduğu kararların hiç birini umursamayan, yok sayan hem kendilerini hem çevrelerini tehlikeye atanları hatta bilinçsizce hastalığı bulaştırarak ölüme sürekleyebilecek davranışlar sergileyenleri görüyorum.

HAKSIZDA DEĞİLİM

Bugünlerde Corona vakalarında hızlı bir artış söz konusu haber sitelerini takip edenler hiç yabancı değildir. Devrek’te 44 kişi karantina altına alındı, Karabük ilk zamanlar en iyi il iken bugün S.O.S çağrısı yapmakta. Zonguldak’ı anlatmaya gerek yok. Bugün İl Sağlık Merkezinde pozitif sonuçları çıkanlar var. Ölümler var. Ölüm demişken başa gelmeyen bilmez. Sadece size düşünmeniz amaçlı bir soru yöneltmek istiyorum. Siz Coronadan bir ferdinizi yitirdiniz mi? Yada yitirenleri gördünüz mü? Mezarlığa nasıl defnediliyor? Evde Kur’an-ını bile okutamamanın ayrı içine dert eden biriyle dertleşip duygularını paylaşabildiniz mi? Empati kursak belki de bu kadar rahat davranışlarımız olmazdı diye düşünüyorum.

BU VURDUMDUYMAZLIĞIN SEBEPLERİ NELER?

İlk günlerde devlet ve millet olarak Coronayı tanımadığımız tanımlayamadığımız dönemlerde herkes aman bana da bulaşır ben de ölürüm endişesi ile Azrail Meleğiden kaçarcasına önlemlerini hit seviyede tutan milletimiz, dezenfektan ile bir banyo yapmadığı kalmıştı adeta. Ne oldu da şimdi bu kadar rahatız?

Millet olarak Corona yaşlıları, bağışıklığı zayıf insanları öldürür anlayışı kazandık. Genç nüfusumuzun çoğu ülkeye nazaran fazla olduğu ülkemizin gençleri sözde taşıyıcı pozisyonuna geçerken, yaşlılarımız  düne kadar geleceğini emanet edecek nesil gördükleri bu umursamaz tavır hali sergileyen gençlerdenadeta bugün kaçmak için fare deliği arar hale geldi.

 Ve ilk günden sıkı önlem ve tavır sergileyen pandemi kurulunun ağzına bakan idareci ve yöneticiler silsile şeklinde yaptırımlarla arı gibi çalışırken ne oldu da normalleşme sürecinde vatandaşla aralarına mesafe koydular. Bugün de alınan yürürlükte tedbir yasaları var. Tek örnek en güzel örnek. Maskesiz dolaşmayın sosyal mesafeyi koruyun. Nerdeler?  Uygulamak mı paraya, uygulamamak mı paraya tabi? Vatandaşı aman sıkmayalım çok sıkıldılar biraz rahat bırakalım sosyal patlama yaşamayalım aman. Peki 70 yaşında hayatını kaybeden Ayşe nenenin ne suçu var ya da 75 yaşındaki Ahmet dedenin? Bu ölümler kasıtlı mı? Kasıtsız mı? Tedbirli ölüm, tedbirsiz ölüm? Sebebiyet ne? Ayşe nene yada Ahmet amca zaten vakti gelmiş insanlar? Ölen ölür kalan sağlar bizim. MAŞALLAH.

BU KADAR SERBESTLİK YETER!

Son günlerde tekrar tırmanışa geçen Covid tam gaz ilerlerken Covidi unutmuş insanlara hatırlatmanın zamanı geldi diye düşünüyorum. Kafelere, plajlara, bankalara, caddelere, Pazar yerlerine  bir çıkalım dolaşalım. İnanın benim hayretler içerisinde seyrettiğim tabloları görün.  Ara ara da olsa sistemli bir şekilde,  insanlığın yoğun olduğu noktalarda hatırlatalım tedbiri bırakmayalım. Sıkmakla değil tabi ki çözüm ama boşvermişlikle de değil. Ama insanlar bilmeli bu illet hala vücuttan vücuda, nefesten nefese dolaşmakta önce tedbir, önce tedbir. Buda hep beraber toplumca olacak. Valisinden kaymakamına, askerinden polisine, işverenden işçisine, Ahmet’ten Mehmet’e kadar herkes duyarlıklık içinde çalışarak olacak.  Gerekirse yaptırımla. Dünyada  en önemli olan insan yaşamı sağlığı değil mi?

TEDBİRİ ELDEN BIRAKMAYALIM

Çünkü düşman hala içimizde…

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.