AÇ PARA;
En temel konu insandaki bitmek bilmeyen aç gözlülük.
Mehmet Sinan ÖZ
mehmetsinanozcelik@gmail.com -
Fırsat yakalayan insanın daha fazla sonra daha fazlasını istemesi.
Bir de buna günümüzde gittikçe popüler olan gösteriş budalalığı eklenince, günümüzde şahit olduğumuz aşırı görgüsüz tavırlar oluşuyor.
İşin en ilginci sistem içinde kaybedenler ağzı açık bir şekilde bu kazananları hayranlıkla izliyor.
Bu öyle bir izleme ki, bu profiller izlendikçe daha fazla kazanıyor, izleyenler ise daha fazla kaybediyor.
Ortada bir pasta var, birilerinin dilimi büyüyünce birilerinin dilimi küçülüyor. Hatta yok oluyor…
Türkiye’yeye has oluşan bir model bu, sosyologlar oturup bu konuda ne tip bir araştırma yapıyorlar merak konusu ama ben buna “ekonomide budala sarmalı” diyebilirim.
Kara parayı aştı artık bu konu, bu terim yerine de AÇ PARA kavramı yerinde olacaktır.
Kara Para’nın tanımı yasa dışı yollar ile elde edilen gelirler.
Bu tanım eksik; mevcut yasaların yetersiz kaldığı, yasaları atlatan metotları da buna katabiliriz ama yine de yeterli değil, kara paraya ponzi sistemi gibi bir tanımı da eklememiz lazım.
Günümüz koşullarında ister dolandırılarak ister gönüllülük esasında dahil olarak bu sistemlerde devasa paralar birikmesine sebep olan bireylerinde bu işlerde sorumluluğu yok diyemeyiz.
Yasadışı ve mevcut yasaları atlatarak sağlanan, kümülatif olarak birikimine kasten yada kasıtsız destek veren kalabalıkların yarattığı gelir daha doğru bir tanım olacaktır.
Bir suçun hukuk dışı olması dışında yasalarda çerçevesi çizilmemiş bile olsa vicdan ve ahlak dışılık çok önemli bir kriter… Hiçbir şekilde adil olmadığını bildiğimiz ama bizimkinden iyi olduğumuza şüphe duymadığımız Anglosakson tipi yaklaşım bu tip bir metot.
Ancak bu yaklaşım ile gittikçe artan metotlar ile kendine yeni alanlar açan kara paranın önüne geçebiliriz.
Yasa dışı bahis, uyuşturucu, organ, arazi vb mafyaları, gelişen teknoloji ile kendine yeni metotlar buluyor, çantacılık bitiyor kriptoculuk başlıyor.
Buarada gündemde olan birkaç konuya açıklık getirelim; Bir bankanın müşterisi ile ilgili sorumluluğu paranın hesaba yatması yada en azından paranın gişe görevlisi tarafından teslim alınması ile başlıyor.
Örnek: 1 mio TL’niz var ilgili banka şubesine gittiniz, paranızı hesaba yatırmak için gişe görevlisine teslim ettiniz, henüz işlem yapılıp para hesabınıza yatmamışken, bu esnada şubeye giren hırsızlar, sizin paranızda dahil şubede ne kadar nakit varsa alıp götürüyor.
Arkanızda henüz sıra numarası bile almamış ama çantasında 250 bin TL’si olan Ahmet bey var.
Yanınızda da hesabında 500 bin TL olan Ayşe hanım var. Parasını çekmeye gelmiş.
Siz ve Ayşe hanım şanslısınız, siz kısmen, hukuki bir süreç sonrası galip çıkacaksınızdır, paralarınız Banka garantisi altında.
Ahmet bey’İn ise o parayı bankaya yatırıp yatırmayacağını bile meçhul.
Banka hesabına girmemiş bir paradan Bankayı sorumlu tutmak makul bir yaklaşım değil.
Yasa Dışı bahis ile gelen para ile Brunei sultanı gibi yaşamak konusu da apayrı bir abukluk.
Bu tip yasa dış sitelerde yüksek kazanç vaadiyle oyun oynayan oyuncuların çoğu ekran üzerinde kazansalar da, gerçekte kazandıkları paraya dahi ulaşamıyorlar.
Yasal yollar ile güvenilir kanallardan oynamayı tercih etmeyen oyuncu, 1 koyup 2 kazandığını düşünürken, dijital ekrandaki 2’den de oluyor.
Sonuç olarak aç gözlülük elinizdeki paradan da sizi ediyor.
Aç gözlü olmadığımız, sistemdeki her bireyin kendine yettiği günler için…