15 Haziran 2021 - Salı

Ana Parayı Eritmeden…

Yazar - Mehmet Sinan ÖZ
Okuma Süresi: 5 dk.
Mehmet Sinan ÖZ

Mehmet Sinan ÖZ

mehmetsinanozcelik@gmail.com -
Takip EtGoogle News

 

Enflasyonla tek başı dertte olan biz değiliz, global bir enflasyon salgını da baş gösterdi pandemi ile beraber.

Emtia, ev, araba fiyatları USD bazında dahi ciddi bir prim içinde…

Türkiye için zaten makul artıştan bahsetmek mümkün değil.

İlk başta araba ile  başlayan trend eve sıçradı, hergün market deneyimini tatmayan yoktur sanırım.

Ortalama beyaz yada mavi yakalının, aileden, piyangodan, havadan yada karadan gelen bir servetini olmadığını  varsayarsak, herhangi bir mülk edinmesi mucize haline geldi.

 

Acaba Dünya’da Paranın park ettiği ülkelerdeki durum ne ?

Amerika’da 2. el araba piyasasında ortalama yüzde 10’u bulan artış, enflasyon oranının yüzde 5 gibi Amerika standartları için rekor seviyeye gelmesi...

İngiltere’deki durum da benzer, kısıtlamaların kaldırıldığı ay enflasyon yüzde 1,5 ile yükseliş trendinde.

İngiltere’de pek popüler dilimli gouda peynirini ele alalım, 1 yıl önce 1.85 gbp ‘den 2.15 gbp’ye gelmesi bir İngiliz için şaşkınlık verici. 

Özetle market fiyatlarında dahi sterlin bazında ciddi artışlar var.

Ne mutlu ki pandeminin aşırı tüketimde sağladığı el freni, yokuş aşağı freni boşalan bir kamyona dönüşüyor bugünlerde...

 Batı insanı geçtiğimiz 1 yılda tüketemediği, biriktirdiği parasını çılgınca harcayacak…tüketecek.

Buna şüphe yok.

TL’deki değer kaybına ilaveten Batı Dünyası’nın freni patlamış tüketim eğrisi bizi bir hayli yoracak.

Düşünün; ortada böyle bir global tüketim/iştah yokken, geçtiğimiz sene kimi araç fiyatları 3 katına, yine bazı bölgelerde ev fiyatları 2 katına çıktı.

 

 

Şimdi bir de bunun üzerine usd, sterlin, euro  gibi global ticaretin rezerv paralarının yaratacağı etki ile mücadele edeceğiz.

2020 yılı haziranında USD kurunun ortalama  6,80 TL , güncel kurun da 8,40 TL  seviyesinde oluşu TL bazdaki yüzde 23’lük bir artış varken; Benzer dönemdeki,  Bakır ve Demir Çelik fiyatları, TL bazda yüzde 100’den fazla bir artış gösterdi.

Bu örnek, gelen dalganın boyutunu anlamamızı sağlayacaktır.

 

Bu hoş bir senaryo değil.  Biz TL’deki fiyat artışları ile mücadele edemezken, tüketime yönelen aşırı talebin emtia üzerindeki baz fiyat artışının TL’ye çevrilmiş hali…

Bir de bu olup biteni hayretle izleyen muhafazakar yatırımcılar var.

Banka’da, fonda, borsada parasını tutan…tutmaya devam eden, kendisini nasıl olsa uzun vadede ben kazanırım diyen yatırımcı.

Doğru stratejiyi takip etmezlerse böyle bir şansları yok.

Eurobond’ları ele alalım.

 

 

USD bazlı çalışan, Devlet yada Özel sektörün çıkardığı borçlanma senetleri.

Size 6 ayda bir faiz ödeyen, USD alıp vade sonunda yine USD aldığını bir yatırım.

Türkiye Hazinesi’nin çıkardığı eurobondların ortalama getirisi yüzde 4,5-5 bandında, bankaların verdiği yüzde 0,1-2 aralığında değişen faize göre oldukça avantajlı gözüküyor.

Ya Amerika’daki enflasyon ??? Gerçekleşen enflasyon 4,5 seviyesinde ve artması bekleniyor.

Eldeki eurobond’un gerçek getirisi…neredeyse SIFIRLANDI!

USD bazlı dahi olsa elinizde parayı eritebilecek bir girdap başladı.

Bu öyle bir hal alabilir ki, elinizdeki 100 bin USD, 10 yıl sonra, bugünkü 10 bin USD’lık alım gücüne denk gelebilir…TL’nin bu durumda ne hale gelebileceğini sizin hayal gücünüze bırakıyorum.

Birikimi olan kişinin bu girdaptan kurtulmasının yolu ne ?

 

 

En profesyonel /kurumsal çözüm , en iyi getiri performansı gösteren fonlar gözüküyor.

Bireysel yatırımcının global piyasaları takip ve bilgi edinme yeteneği imkanları bu ekipler ile karşılaştırılabilecek seviyede değil.

Fakat ortada büyük bir sorun var…mevcut FON içerikleri bu girdap ile savaşmaya yeterli değil!

Portföy şirketlerinin çok çevik bir şekilde yeni içerikler üretmesi şart , aksi takdirde kripto para gibi yeni bir tuhaf trend başladığında , irili ufaklı yatırımcı sürüsü yine hareket geçecek, kimisi marjinal yatırım araçları ile kazanacak…çoğu ise kaybedecek.

Risk iştahı yüksek marjinal yatırım araçlarının peşindeki bu kitleleri çekecek yeni yatırım fonları çıkarılmadığı sürece, elimizdeki sermaye buhar olacaktır…

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları