Ligin Dışında olmak…
Yıl 2025, bozulan alım gücü öyle bir hale gelmiş durumdaki Avrupa’da açık ara gelir adaletsizliği konusunda birinci durumdayız. Bu konudaki referans değeri gini katsayımız 0.45 düzeylerinde…en yakın rakibimiz Bulgaristan’ın gini katsayısı 0.35, ikinci e
Mehmet Sinan ÖZ
mehmetsinanozcelik@gmail.com -
2000 yıllar başları.
Türkiye global bankaların yıldızı. Araştırma raporlarında bolca adı geçiyor. Ratingleri artıyor…Yatırım yapılabilir statüsünden bahsedilen, bolca övülen raporlar.
New York THY uçuşlarında heryerde “Invest in Turkey” reklamları, dergileri, broşürleri....
Raporlarda dikkat çeken 2 nokta var, Türkiye’nin jeopolitik konumu ve genç nüfusu. O yıllarda Türkiye’de ortalama yaş 25.
Yıl 2025, bozulan alım gücü öyle bir hale gelmiş durumdaki Avrupa’da açık ara gelir adaletsizliği konusunda birinci durumdayız. Bu konudaki referans değeri gini katsayımız 0.45 düzeylerinde…en yakın rakibimiz Bulgaristan’ın gini katsayısı 0.35, ikinci el bir arabanın TR’deki fiyatların 5’de 1’i olduğu Bulgaristan…
Gini katsayı değeri, ne kadar 0’a yakınsa, gelir adaletiniz o derece iyi demek oluyor.
Gelir adeleti, zengin ile fakirin aynı kaptan yemek yiyebilme, benzer standartlarda yaşabilme kabiliyetini arttıran en önemli referans değer…
Artık gençlerin bu ülkede iki çok gerçek hayali var, biri yurtdışına gitme diğeri kpss’ye girip memur olabilme…kriptodan milyoner, sosyal medya fenomeni olmayı saymıyorum.
Bu kadar dinamik, yaratıcı, her türlü zorluk ile başa çıkabilen toplum…pes etmiş durumda.
Memur olma hayalinin altında gelecek kaygısı, iş garantisi, emeklilik garantisi gayet anlaşılabilir kriterler. Önceki yıllarda özel sektör çalışanı olmanın getirdiği avantajların birçoğu artık yok.
Yurtdışına gitme hayali kuranlar ise daha dinamik profiler. Türkiye’de ev alabileceği bir paraya rahatlıkla yurtdışında okuyabilecek, iş kurabilecek, yeni bir hayat kurabilecek zihinler…
İnsanların hayalleri onların mutsuzluk kriterlerini de yaratıyor.
Türkiye gibi cennet sayılabilecek bir ülke’deki insanların yaşadığı zor ekonomik koşullar onların mutluluğunu ve hayallerini de baltalıyor…Türkiye mutluluk endeksinde, dünyadaki 137 ülke arasında 106. Sırada….bu başlı başına üzerinde çok düşünülmesi gereken bir başlık…bu araştırmanın obektif olmadığının düşünenler, hata payının yüzde 20 olarak varsaysınlar…yine de durum hiç içaçıcı değil…
Türkiye’deki ortalama yaş 35’e dayanmış nüfus artış hızı yıllık binde 5’ler civarında birçok Avrupa ülkesinin gerisine düşmüş durumda. Danimarka’da dahi yıllık nüfus artışı yüzde 1.
Türkiye hedeflediği gelişmiş ülke ligine çıkmak için kullanabileceği, en önemli itici gücünden artık mahrum…
Bunlar anlık gelişmeler değil, göstere göstere, bağıra bağıra, verilerle datalar ile matematik ile yıllar önce kendini göstererek gelen gerçekler…
Bu gerçekler var iken, ekonomide verimsizlik başlıca sorunlardan biriyken…genç nüfus bu derece umutsuzken, kadınlar gelecek kaygısı ile doğurganlıklarından vazgeçmişken, biz bu genç nüfusu nasıl toparlarız , aileleri nasıl ayağa kaldırabilecek bir bütçe planlarız demek yerine, 5 yıllık maliyeti 300 milyar USD olduğu varsayılan , EYT (malum emeklilik) gibi bir süper fikir ortaya çıkıyor ve uygulanıyor…
Bilanço cinliği için yapılan ( Devleti değil özel sektörü borçlandıran… ) matematik düşmanı, yap işlet devret modeli ile yapılan, kara delik projelere hiç değinmiyorum.
Hayatınızdan matematiğin eksik olmadığı yıllar dileğiyle…