"BARIŞ DENİZİ EGE"

Ringin solunda, yurt içi hasılatı 220 milyar Amerikan Doları’ nı aşan Yunanistan ve 20 milyar’ ABD Doları’ nı aşan turizm geliri…

Ufak ayak hareketleri ile Rakipler birbirini yokluyor, belirgin bir atak yok.

Ağır siklet ile hafif siklet karşılaşması… Bir kavga çıkarsa sonucu belli.

Belli ama Yunan taraftarların arasında bolca Amerikalı ve Fransız var, sürekli atak yapması için tezahürat yapmaktalar…

Laf var, atışmalar var ama seyircilerin beklediği dövüş gerçekleşmiyor.

İnşallah da 3. tarafların baskısı ve tahriki ile böyle bir saçmalık yaşanmayacak.

İki ülkenin ekonomik büyüklüğü bir tarafa, ikisi de ciddi ekonomik sıkıntılar çekmekte.

Ve bu zor süreçte birbirlerine yardımcı olacaklarına, uzak durmayı tercih ettiler geçtiğimiz yıllarda…

Tercih..

Yunanistan başta ABD ve Fransa’dan aldığı ya da alacağını taahhüt ettiği silah ve donanımlar ile ciddi bir finansal krize sürüklendiğini anladı.

Buradaki durumu anlamanız için rakamlara bakalım.

Yunanistan, 2019'da 5 milyar ABD Dolar olan savunma harcamalarını 2022'de 8,4 milyar ABD Dolar’ a çıkararak, kişi başına savunma harcaması 2022 itibarıyla 730 dolara ulaştı. Turizmden elde ettiği kişi başı gelir yaklaşık 700 Dolar. Kişi başına turizm geliri kişi başına savunma harcamalarını karşılamayacak noktaya gelmiş durumda.

Türkiye'nin kişi başına düşen savunma harcaması ise yaklaşık 165 dolar. Turizmden elde ettiği gelir ise turist başına yaklaşık 950 ABD Doları.

Yunanistan savunma harcamalarını, bölgede kendine tek risk olarak gördüğü Türkiye’ye karşı yapmakta.

Bize göre tamamen absürt olan bu durumun absürtlüğünü kendileri de az çok anlamış olacak, Yunan deniz kuvvetleri, gemilerinin bakımlarını dahi yapmakta tereddüt etmeye başladı…

Bu öyle bir absürt durum ki bana göre Dünya’daki en önemli turizm merkezi denizi olan Ege Denizi’ nde suni bir savaş riski oluşturuyor.

Özellikle zengin ABD’li ve İngiliz turist için Yunan Adaları ve Türkiye’nin ege kıyıları çok kıymetli. Ama canlarından kıymetli değil, risklere karşı duyarlı olan profiller tabi ki destinasyonlarını değiştiriyor. Bunun en somut örneği Yunanistan’ın kişi başına düşük turizm geliri.

 Ege’nin barış ile anılması, adalar arası ticaret ve turizmin gelişmesinde ülkemiz ana karası ile bağlantısı her anlamda kritik.

Türkiye’ye Ege Adaları’ nda Schengen vize muafiyetinin yeterli bir adım olmadığını, bu tip vizelerde, neredeyse Schengen vizesi ile aynı harcı yatırmanız gerektiğini hatırlatalım, 60-80 Euro gibi bir vize harcını, tek bir ada ve bir iki günlük ziyaret için alabilmeyi başarı olarak düşünemem.

Bu tip bir adım sadece Yunan adalarındaki esnafın ‘halayiki’ çekmesine sebep olur.

İki ülke arasındaki bu tip işbirlikleri çok daha esnek ve daha anlamlı olmalı, en azından Ege kıyımızda yaşayan vatandaşlarımızın günübirlik adalara, gerçekten herhangi bir bedel ödemeden girip çıkabilmesi çok daha önemli, somut bir adım olacaktır.

Ege’nin bir barış denizine dönmesi Ülkemiz ve Yunanistan açısından kritik. Bu sürecin devamlılığını ve başarılı olmasını temenni edelim.