“Helalleştirilmiş Alacaklarımız…”
Mehmet Sinan ÖZ
mehmetsinanozcelik@gmail.com -
İrrasyonelliğin sınırlarını aşalı çok oldu evet.
Rakamları dahi dezenforme ettik, matematiği, siyah beyaz kadar net gerçekleri bile siyaset ile gri alana çektik.
Geldiğimiz noktada 0’ın 1’den küçük olup olmadığı bile belli değil…
Halen şaşıracak şeyler kalmış ama…
Sizlere basit bir soru yönelteyim.
Bağımsız enflasyon araştırma grubuna göre son 1 yıllık enflasyon 160’ı geçmişken TÜİK’e göre 70’İn üzerindeyken..
En iyi ihtimalle 70 enflasyon yaşadığımız bugünlerde, biri çıkıp size, paranızı 9 ile değerlendireceğim derse ne dersiniz.
Halen şaşıracak şeyler var evet…
Bundan 3 yıl evvel 100 haklı sebeplerden dolayı işvereninize yasal işçilik haklarınızla ilgili dava süreci başlatıp kazandınız diyelim, istinaftır, yargıtaydır dava dosyanız oradan oraya 2 yıldır maraton koşa dursun…Devlet sizin helal, hem de yasal hakkınız olan beklemede/askıda olan alacağınızı, tüm işçilik alacakları için geçerli olan 9 yasal faiz ile yeniden değerlendiriyor.
2 yıl önce almaya hak kazandığınız 10 bin tl’niz ( 1.500 USD’a denk geliyor), bugün hesabınıza 11.800 olarak geçiyor. Yani bugün itibarıyla alacağınızı 690 USD olarak alıyorsunuz.
Halen kaçırdığımız olağan dışı çılgınlıklar var evet…olağan dışı helallikler…
Bu örneği tekrar okuyun, teyit edin ve neden diye kendimiz hep beraber soralım.
Neden devletimiz kendi halkını, çalışanını, işçisini, emektarını, bu derece sert, hoyrat bir şekilde fakirleştirme yolunu seçti ?
Bunun rasyonel bir cevabı yok.
Merkez bankasının internet sayfasında 2022 yılı hedef enflasyonunun halen 5 olarak duruyor olması, yetki sahibi olan kişilerin bizim yaşadığımız gerçeklerden çok uzak olduğunu hatırlatıyor zaten…
Bu çılgınlık diğer alacaklar için de geçerli…
Yasal olarak birine borcunuz mu var, ödememe yoluna gidip, dava sürecini başlatırsanız yasal zemin arkanızda, enflasyon bu şekilde giderse, 3 sene içinde borcunuzu belki de 90 olarak iskontolu ödersiniz!
Çalışan, işveren ilişkisi de , ev sahibi kiracı ilişkisine dönmüş durumda.
Eski kiracılar bugünlerde çok şanslı. Zayıf durumda olan kiracı taraf, sermayeder durumda olan ev sahibinin mevcut kapitalinden yararlanıyor. Uçan kiralara karşı geçmiş kontratının koruması altında.
Peki ya eski çalışanlar…
Son 3 senedir aynı yerde çalışanlar da aynı kiracı ve sahibi örneğindeki gibiler…lakin emek tarafında!
Bu sefer sermaye tarafı ağır basıyor, süper enflasyon ortamında çalışana yapılan görece düşük zamlar işveren için büyük avantaja dönüyor..
Bu durumda eski kiracıların evi boşaltmaması ne kadar iyi ise , eski çalışanların ise biran evvel kendilerine yeni bir çatı bulması en makul yol gözüküyor….