07 Mayıs 2020 - Perşembe

Hazine Garantili Pandemi…

Yazar - Mehmet Sinan ÖZ
Okuma Süresi: 5 dk.
Mehmet Sinan ÖZ

Mehmet Sinan ÖZ

mehmetsinanozcelik@gmail.com -
Takip EtGoogle News

Anormal gelir kaybı yaşadığımız bir dönemden geçerken, kaçımızın gözü bu işten hiç etkilenmeyen yerlerde yada kimselerde kalmaz ki. Bunlardan biri de çokça gündeme gelen hazine garantili projeler.

 

Serbest piyasa ekonomisinde basiretli tüccarlar, normal koşullarda yaptıkları makul ticari  anlaşmanın  şartlarını yerine getirmekte azami dikkat gösterir.

2 konu var burada; biri normal koşullar bir diğeri makul ticari anlaşma.

Normal koşullarda yapılan ticari bir anlaşmanın, global literatürde fors majör maddesinde, yani mücbir sebepler devreye girdiğinde ( ki bu mücbir sebepler yapılan anlaşmalarda detaylandırılmaktadır; Savaş, doğal afetler , sosyal patlamalar gibi )  askıya alınması gündeme gelir doğrudur ama size bir ipucu vererek  özellikle salgın hastalık yazmadım.

Global sigorta dünyasında ise, bir projenin sigortalanmasında , projeyi negatif etkileyebilecek unsurlar içinde , çok ilginçtir ki “SALGIN” ibaresi yoktur. İnsanlık tarihinde geçmişte olan salgınların göreceli nadirliği, son birkaç yüzyıl içinde 1 adet büyük salgından bahsedebiliriz ancak, salgın riskinin sigorta literatürüne girmesini engellemiş anlaşılan.   

Düşünün bir fabrikanız var, çok sevdiğiniz sigortacı arkadaşınız size gelir kaybı sigortası dahi yapmış, ve siz Mart 2020’de fabrikanızın kapısına kilit vurup sigortacınızı aradığınızda, salgın sebepli  iş durmasından kaynaklı hiçbir hakkınız olmadığını öğreniyorsunuz.

Hazine garantili projelerde de durum böyle midir, açıkçası hatırlamıyorum, ama sizlere bu notu aktarmak önemli.

Diğer konumuz olan makul ticari anlaşma;

Hazine garantili projeler dizayn edilirken bu projelerin bir kısmında çalışmış biri olarak, projeleri üstlenen müteahhitlerin projelerin inşaatını tamamlayacak yeterli krediyi bulamamasından kaynaklı olarak  hazine garantisinin sonradan devreye girdiğini önemle belirteyim.

Ne olmuştu kısaca özetleyelim;

Bugün dünyanın en yükseği olacak A kulesi ihalesi çıktınız. B konsorsiyumu ihaleyi yap-işlet-devret modeli ile kazandı. Yapmak için projenin dış kaynaklar ile finansmanı şart, B konsorsiyumu nakit akışına dair yaptığı, olağanüstü pozitif, fevkalade pozitif, fantastik pozitif uzun dönemli projeksiyonlarını potansiyel finansörlerin önlerine sunar…

Çok önemli bir şeyi atlamışsınızdır, kötümser yada hadi gerçekçi diyelim, gerçekçi nakit akışı ortada yoktur (Bugün karşı karşıya olduğumuz senaryoda  bunla ilgilidir, aşırı iyimser senaryo, taraflarca çok olası görülmüştür. ) …

Koca koca Finansörler/Bankalar nazikçe hazırladığınız dosyanın kapağını kapatır size iade eder. Ve  büyük bir hayal kırıklığı ve panik başlar…

İhale yapılmıştır, ihaleye dair geçici mektuplar alınmıştır, hem ihaleyi çıkanın hem de ihaleyi alanların itibarları ve kredibiliteleri söz konusudur.

Aceleniz vardır, dünyanın en uzun kulesi en kısa zamanda yapılacaktır,  konu itibar meselesi haline gelmiştir…

Ve Evreka…aklınıza aslında yıllardır devrede olan birçok altyapı yatırımını makul şartlarda gerçekleştiren Hazine Garantisi gelir. Hazine, yapılan barajlarda, yollarda, altyapı yatırımlarında uygun koşullarda doğrudan borçlanabilmekte, sağlanan finansman ile altyapı projelerini müteahhitlere, yap-işlet-devret modeli olmaksızın doğrudan yaptırılabilmektedir… Bu sefer ki fark; Hazine garantisini ticari ihaleye uygulamanız gerekmektedir…madem bankaların/finansörlerin aklında nakit akışı ile ilgili şüphe vardır o halde belli bir eşiğin altındaki tüm nakit akışına ben garantör/kefil olurum dersiniz.

Koca devletin garantör olduğu bir projede her türlü nakit akışı riski ortadan kalkmıştır artık.  

Ve yap-işlet-devret modeli yani kamu-özel sektör ortaklığı  günümüzdeki halini alır.

Mevcut durumda, sosyal devletin doğrudan yaptığı yatırımların, serbest piyasa ekonomisinin çökme noktasına geldiği noktada, toplum yararına müdahalesinin ne derece hayati olduğu, sığ kapitalizmin bırakın müşteri profilinden öteye gidemeyen insan hayatını, para akışının devam etmesi için kendi hayatını bile düşün”E”mediğini çok acık bir şekilde tecrübe ettik.

Birey olarak, aile olarak, şirket olarak, ülke olarak öngörülü ve makul adımlar atmamız geleceğimiz için en büyük teminat…

Hepinize sağlıklı, mutlu günler dilerim.

Nakit ve Hazine Yönetimi Danışmanı

M.Sinan ÖZÇELİK

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları