EVET Mİ…? HAYIR MI…?

Bilim adamları Empatik bir duyguyla söylenen ‘EVET- HAYIR’  kelimesi beynin farklı bölgelerini uyardığını bulmuşlardır.

HAYIR; Kelimesini duyduğunda bir kişi beynin irade gücünü harekete geçiren bilişsel geri bildirim mekanizmasının çalıştığı sağ ön lobu aktifleştirir. Bunu tersine EVET; Yanıtı cesaret ve ödül mekanizmasını aktifleştirir. Sol ön lobu hareketlendirir. Evet beynin ödül merkezini Hayır ise ceza merkezini harekete geçirir.

Çocukluktan itibaren kibar olalım, iyi çocuk olalım,  annemizin, babamızın ve aile bireylerimizin bize öğrettiği ahlak çerçevesinde davranabilmemiz adına EVET demeyi öğrendik. İsteklerin, duyguların,  arzuların anlaşılmadan büyütülmüşsen, şayet hep onların isteklerine uymak durumunda kalmışsan, kendi sınırlarını oluşturmakta zorlanabilirsin.” Evet demişsindir.” O mutlu olsun, üzülmesin kendi mutluluğunuzdan vaz geçerek yapmışsınızdır. Ancak kimsenin mutluluğu senin elinde değildir. Kendini bu koşullara sorumlu hissetmek sevdiğin kişilere karşı hayır tepkisini yerinde ve zamanında veremiyorsan istemediğin koşullarda yaşamaya mecbur kalırsın. Hayatın direksiyonunu başkasına vermişsen eğer, nereye yönlendirileceğine sen karar veremezsin. Hep seni yönlendirecek birilerine ihtiyaç duyarsın. Kendi kararlarını almada özel olamazsın.

Aslında hayır algısı kişiye şunu düşündürür. Ben karşımdakini kırarsam bir daha benle görüşmez, iletişime geçmez, o beni eskisi kadar sevmez diye düşünür. Kişilere adapte olursa uyum gösterirse sevilebileceğini sanır. Ve böylece de özgüven ve öz değer düşük gelişimler olur. Eğer kendi değerimizi bilmiyorsak o zaman başkalarını çok değerli ya da çok değersiz olarak sınıflandırırız. Oysaki her kişi çok değerli ve çok kıymetlidir.

 Kendi mutluluğuna kendi iyiliğine odaklan. Üstündeki baskıları kaldır, aklından geçeni diline dök, açık sözlü ol, ne isteyip ne istemediğini açıkça dile getir. Tepkilerini zamana yayma, vaktinde ‘HAYIR’ demek gerekiyorsa söyle. Sınır koymayı bilmiyorsan kimse senin sınırlarını bilmek istemez. Seni ve ötekileri ayırabilmenin yolu sınırdır. Senin bir çizgin, sınırın olmadan seni ötekinden ayırabilmek sınırlarının olmasından geçer. Kendi alanını belirle, kendini ne kadar seviyorsan başkalarını sevmek kendini onaylamak ve sevmekten geçer. Kendimizi sevebilmek için dışarıdan değil içeriden kendini bilmekten geçer. Her şeye olur, evet dediğimizde dünyanın en mükemmel ve sevimli insanı olmazsınız. Sadece kendinden ödün veren, kendini hiçe sayan sevgiye ve ilgiye aç olan olursunuz. Kendinize ‘EVET’ demeyi öğrendiğinizde başkalarına sevgiyle ’HAYIR’ diyebileceksiniz. İşte burada kendinize faydalı ve faydasızı alanımızın içine alıp almamanın kararını kendi değerimizi bilmeyle belirleriz. Eğer bizim bir değerimiz varsa o değerimiz ölçüsünde biriyle temas kurar ya da kurmayız.

Nerede ’HAYIR’ diyeceğin konusunda kararlı ol.  Suçluluk duymadan ‘HAYIR’ dersen eğer, kendini şereflendirirsin. Bunu karşındaki bilir ya da bilmez, sen kendini bil birine evet dediğinde gerçekten bunu içtenlikle senin gönüllülükle hissederse yaptığın iyilik bir işe yarar. Zoraki söylenen evet kendine olan saygınlığını ve değerini kaybettirir. İşte şimdi EVET mi…? HAYIR mı…? Karar senin.